Sevgiliyi uçurdu uçak, geride kalanı kangoo eve taşıdı. Anahtar kapıyı sıkı kilitledi. Murathan Mungan ve Elif Şafak ve Vargas yatağa geldi, Cinka ve Mini yeni yerlerinde derin uzun uykuya daldı. Beden soğuk su sevdi, sonra sırt mindere yaslandı. Büyük ekran "mute" bekledi. Uyku düşsüz ve ağırdı, uyanış hafif. 3 yönetmen, 3 farklı öykü kanapede sıralarını bekliyordu. Ve oyalar, sedefler, inciler, papağanlar. Atölye kaçkını kaseler torbalar poşetler dolusu boncuk halıya yayılmıştı çoktan. 48 saat insansız, telaşsız, çabasız, manzarasız, kaygısız, arka pencereli loş, kapalı, kuytu, tozlu, küçük, kontrollü bir kent kutusunda kayboldu kadın. (banka işleri, görülecek dostlar, ödenecek faturalar, mecburi işler, yapılsa iyi olacak alışverişler bekleyebilirdi) Hayat fırsat verse daha, daha diyordu ama 48 saat sonra, 3 postada, geri dönecek herşey arabada yerini aldı. Kangoo Mini, Bidi ve Deno'yu kara sisteme iade etti. Tatil kısaydı, bütün güzel şeyler gibi. Pizza yanık, komşu ge