Karaburun üniversite gibi oldu valla...


Bilim Kongresi ansızın başlayıverdi!
Tüm Karaburun sokakları öğrenciler,
akademisyenler, hocalar, gençlerle dolu.
Hep böyle olsa neye benzerdi acaba
gasabamız? Doğru mu yanlış mı,
Mennan Abi diye sorardı Kadir amca burada
şimdi. Deniz Susan ne yaptı?
İnternetten programı indirdi.
Gidilecek oturum ve sergilerin altını,
gidemeyeceğini bile bile büyük bir
ciddiyetle çizdi.
Sonra atölyeye girdi, deli sıcakta
köpek gibi çalışıp 16 tane
özgün otantik halka kolye tasarladı.
(Modeli gece düşünde görmüştü)
Biri birine benzemez tatta, kıvamda.
Çok zaman aldı ama bir meslektaşı
ben olsam 10 dakikada yapardım
tanesini diyerek, megalo dozumuzu
azaltıp rekabet modumuzu
yükseltti. (Harcanan sürede 100
tane bilezik yapılırdı da, o başka mesele.)
Hedef kitleye uygun olduğunu düşünüyoruz,
yanılıyor da olabiliriz bittabi.
Rüzgarlar durdu, su şurup gibi oldu.
Bütün tanışlar yavaş yavaş terketmeye
başladı geceleri. Standların çoğu kapalı,
biz bayram sonuna kadar devam dedik.
Mal azaldı epeyce. Olsunnn.
Koleksiyon fena değil.
Sedefleri mor oyalarla seviştirdiğim
kolyeler o hafta tükendi.
Kumaş bonbonlardan sadece 6 tane kaldı.
Mercan takviyesi sürüyordu ki
minik renkli inciler bitti. Cam inci boncuğa
geçildi. Yarı değerli taşların sonuncuları da
dün yeni sahiplerine kavuşmak üzere
paketlendi. Ametistler beklemede.
Yapmazsak bilezikleri kalacak.
Arjantin ve Küba serisi
(ki sezona 200 adetle girilmişti)
hızla eridi. Bugün Afgan püsküllü
model yapılacak. Kumaşlı entel dantel
seriden de 10 tane attırayım diyorum.
Akşama konsere gitsek stand ne olacak,
diyorum. Jean "Hayat diye bir şey var"
diyor. Ben bakalım, diyorum,
başka birşey de demiyorum zaten.
NoT: Yukarıdaki kolyenin anlatılanlarla
hiçbir ilgisi yoktur. Masaüstünde bulunup
buraya çakılmıştır. Peki özelliği nedir?
Gümüş kaplama parçalarıdır, piyasada
bulunamaz; tek tek üzerlerine kumaş parçaları
yapıştırılmış, laci boncuk oyası eklenmiş,
tüm renk uyumu üzerinde kafa yorulmuş,
boncuklar ona göre seçilmiştir.
Sahi, kimbilir kimdedir şimdi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!