Kayıtlar

Mart, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

şeytanlarını öldürürsen, meleklerin de ölür!

Resim
Denedim. Doğruymuş abicim.. Her ne demekse bu laf, o kadar çok seyrediyoruz ki film, bilgiçler, bilgeler, ukalalar da çokkk üstelik, laflar kapmak lazım olup, bunları not edip edip sanal alemde yayınlamak da lazımmış meğer.. Demekküne ne yapacakmışız?, hepsiyle beraber; cümbür cemaat, mutlu mesut, depresif manik yaşayacakmışız, bundan böyle, hemi de aslanlar gibi.. (bedenimizin haberi yokmuş kaç yazar...)

bir ülkem vitrini

Resim
Bu vitrinden zaten beğenip de bişi alırsam, yılmayıp içeriye girip bi laf edersem toptan hastalanacağımdan, yorumsuz diyorum..ve bi sürü sergilerde insanların tablolarına neden adsız/isimsiz dediklerini bir kez daha anlar gibi yapıyorum ;)

Nevruz günü

Resim
Biz hıdırellez biliriz aslında, nevruz ilktir..Çocukken balkonlara tebeşirlerle düşlerimizi çizerdik..bahçe yoktu, toprak yoktu ki, deniz de yoktu, dilek kağıtları atacak.. Ankaralı bir memur çocuğu olarak büyüdüm. hayatımdaki ilk museviyle de, izmirde tanıştım.sonra dostum ve ortağım oldu.(Ermeni, Dil Tarih Coğrafya'da sınıf arkadaşımdı..) Kürt de arkadaşımın sevgilisi oldu, öyle yakınlaştık.Bütün bunlar olmadan da biz birbirimizi kavrıyorduk zaten, gerek var mıydı? Yoktu..Mesela, eşcinsel arkadaşlarım da olmuştur..Gayler, lesbiyenler, anarşistler, nihilistler, kleptomanlar, komünistler, kabadayılar, emekli faşistler, embesiller, vampirler..... Cadılar hiç olmamıştır tanışık bana, olsaydı rituellere balıklama dalacaktım oysa ki, bütün kedi kesme dedikodularını bitirip yeni bir katil olarak doğmaya..! Konuyu dağıttık...Özetle Nevruz töreninde minnacık kasabamızda hemşerilerimizle ve komşularımızla kucaklaştık...Dostlarımızla baharı kutsadık.. papatyalardan taçlar yapıp birbirimize

Şenlik günlerinden..

Resim
Gömlek ve şalvar geleneksel Karaburun gelin kıyafeti imiş. Karaburun Mordoğan Belediyesi'nden arkadaşlar giyinmişler tertemiz. Ben de kentten gelen çokbilmiş gözlüklü teyzekızı şeklinde fotoda yerimi almışım... Yememiş, içmemiş bahtiyar gönüllerimizin naif ve de otantik bir yadigarı olsun diye bloğuma koymuşum! Daha ne isterim?

oscar haksızlıklarını farketme gecesi

Resim
Deli gönlüm yine dağıldı...Çünkü Precious filminin ana kahramanı değil, yıllardır dizilerde oynayan tanınmış diğer kadını ödülü kaptı. Yeni seyrettim. İyi film, diyorum.. Sarsıldım! Müthiş.Crazy Heart'ta Jeff'i bi daa sevdim.. Zaten Big Lebowski'den hastasıyız kendisinin. Oscar töreni ertesi herkese soruyordum,  'en iyi erkek'i  kim aldı, vermedilerse kızayım şeklinde, tam da o gece izlemiştim filmi çünkü.. (hattı zatında bize ne de?) Filmi izleyenler tatmin olmayacaklardır, ben de küfürleri bastım, filmin gidişinde bir sakatlık var, ama adamımız oyuncu..müthiş. Sırada Sandra Bullock var.. Bakalım "en iyi kadın"ı hak eden ne yapmış?

kadın yün ve para..

Resim

Hiçbir belediye Çin malını durduramayacak sanırsam..ben bunu bilir bunu söylerim.

Resim
Eninde sonunda onlar da gidecek, bizler de.. Yani Çinliler, Belediyeler, Başkanlar ve Standlar. Fuarlar, parklar, banklar, kediler, hayatlarımı zzz Yani herkesss.... Geriye kalanların,, bütün o dünyayı, tam olarak dünyayı da değil, kendimizi, duruşumuzu, kişiliğimizi, yakın çevremizi, ailemizi, gençlerimizi tehdit eden, işine gelince işten çıkartan; işine gelince gözden çıkaran, yaptığımıza, ürettiğimize ilişkin tüm saygımızı bize hep yitirten, ama durmadan ama hep, ama hep umutla üreten, bizler gibi o güzel insanların (ben de buralarda bir yerde duruyorum, naçizane tam da, valla bak) ve onların ve o uzak gözlü güzel atlarını uzaklara sürdürüp hayatlarını mahveden sefil çoğunluk Çinliler'in, Kapitalizm'in, oy kaygısı içindeki her yakıngözün, her gadirbilmezin veeee de kifayetsiz muhteris tüm Türkler'in, Türkiye'yi toparlamasını umduğumuz herşeyin eninde sonunda bir gün gideceğini bile bile.. Haydi el ele be! Ben şimdilik varım abicim...

Hayatı bağışlama muhabbetleri........

Resim
Konak Belediyesi standındaki 9 yapıtımdan (!) biri kayboldu abicim..zaten arkalara atmışlar, kimse görmesin diye neredeyse. Ama biraz kalsınlar benimle bu süreçte diyorum. Sonra hepsini armağan edip geçip gideceğim zaten de Üzülüyorum yaa.............. Neredeyse belediyeyi mahkemeye vereceğim! o kadar canım sıkılıyor yani. (Ulan yenisini de yapamayız, diyorum kendime, öyle zaman alan işler. çok zahmetli, çok emekli, zaten yaz koleksiyonunu ihmal ettik bu işlerden) Jean diyor ki, gurur duy, bak sevmişler çalmışlar. Güvenlik görevlisi sapsarı suratla ne yapacağını bilemiyor. Standda oturan yastıkçı/çiçekçi/camcı/boncukçu kadınlar boş suratlarla bakıp bana, sorumluluk almıyorlar, inanmıyorlar üstelik öyle bir büstün varlığına. (Haklılar. Herkesinki duvarda asılı, göz önünde benimkiler masa üstünde, kaidelerde) Allahtan makinede fotoğrafı var, yoksa neredeyse yalan söylüyor, hayal görüyor, kendimi abartıyor konumundayım. Yavaş yavaş karaburun standına çekiyorum, bir

istediğim aidiyet duygusu ve başarısızlıkla başetme yöntemleri

Resim
Başarısızlık da öğretiyormuş meğer insana. Ben ne öğrendim dersemmm.. 1 aidiyet iyi birşey değildir, ille de şart mıdır? değildir. 2 uygun hedef kitlesine ulaşmadıkça ürettikleri insanın, hep düşkırıklığı, hep yalnızlık vardır sonunda. 3 herşey olacağına varır nokta

şaşkın öğretenler, profesyonel öğrenciler...

Resim
Konak belediyesi mask kursumuz rekabetle sürüyor. Sevgili hocamız daha kaç kişinin kursa kayıtlı olduğunu bilemedi, bugün sorduğumda. Burada da takribi 20 kişi kadın şenliğine hazırlanıyoruz.Gece gündüz alçı yontuyoruz. (Boyuyoruz, yapıştırıyoruz, süslüyoruz, takıyoruz) Herkes yaklaşık 5 iş bırakmış hocanın odasına.. Yaniiii 80 büyük parça 50 küçük parça var çekmecelerde) Hangisi seçilecek, hangisi asılacak, o da belli değil. (Hayatta en zor şey seçmektir benim için. Bu süreçte de seçmeye öylesine metazorilendim ki ölüyordum neredeyse!) Sonuç: Belki başka türlüsü mümkündür!

hiçbir yere ait olamama durumları..belediye..kadın..ve diğer saçmalıklar

Resim
Önümüzde Dünya kadınlar günü var, malum.. Hayatımın bin yılında farkında bile olmadan yaşadığım bir gün bu..çalışan kadın fark etmiyor herhalde..Peki bu hangi kadının günü? Bu yıl Büyükşehir Belediyesi fuarda 5 günlük bir şenlik düzenlemiş. Şu ana dek hiçbir sitede izine raslayamadım programın. Karaburun Belediyesi olarak 3 haftadır hazırlanıyorduk. Bütün Kasaba kadınları yaptığımız tüm işleri, o yünleri, atkıları, tel sarmaları, iğne oyalarını, sehpa örtülerini, bone ve bereleri, reçel ve nar ekşilerini topladık. Geldik kamyonlarla fuara. Yerleştik düzenledik..Köy odası atmosferi yaratıldı. Öyle iğne oyaları var ki takımı 500 milyon, yeminle..

Mask ve ardındaki gizli kapaklı işler

Resim
Okuduğum şuydu. Bir maskeyi çok uzun süre takarsan ve yüzünde unutursan eğer, maskenin ardındakini, çevredekilerden de önce, en önce sen unutuyormuşsun.. sonra maske seni tanımlamaya başlıyormuş, çevredekilerden de önce. yazayım dedim. (Üzerinde düşüneceğim.. biraz palavra bi laf gibi geldi bana.)