Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

insan neden blogger olur?

Resim
1) Gerçek dünyada olmasa da zahiri alemde bir iz bırakabilmek için 2) Günce tutma alışkanlığı olduğu için 3) Yazmayı sevdiği için 4) Tanıdığı insanlara hayatında neler olup bitiyor aktarmak, belki de gizli ve gizemli mesajlar vermek için 5) Tanımadığı, ömründe hiç görmediği belki de hiç görmeyeceği insanlara "böyle bir tip de var bak" demek için 6) Belleğine güvenmediği, alsheimer olduğunda hatırlamak için 7) Kendini önemli hissetmek için 8) Yazı yazma yeteneğini sınamak için 9)  Fazlaca bol vakti olduğu için 10) Teşhirci olduğu için Motorlu taşıtlar vergisini yatırmaya çıktım. 21 TL zam gelmiş netekim.. Hava çok soğuk, banka pek sıcaktı. İliğim kemiğim ısınırken ve de avanak avanak beklerken düşündüm, düşündüm, dönüp hemen bunları yazdım. işte böyle!

gün geçmiyor ki, bir gün daha geçmesin!

Resim
Dün 29 yıllık bir candostum aradı uzaklardan.. 22 yıldır Amerika'da yaşıyor. Benden çok daha eski ve profesyonel bir internet kullanıcısı olduğu halde, bu alemden haberleşmeye feci şekilde karşı..Kızım, insan sesinin sıcaklığının yerini tutar mı, öldürüyor sosyal ilişkileri, duyarlılıkları diyor.. Haa, bir de blogların "teşhircilik" olduğunu, özel hayatlarımızı neden başkalarına böyle kolay açtığımızı anlayamıyor! Onu bir şekilde ikna ettiğim için mi, yoksa beni özleyip merak ettiği için mi bilmem, girip ara ara okuyayım bari, deyince tekrar giriştim yazmaya.. Bugün ne kadar soyunsam acaba?

hicbir balkon bu kadar guzel degildi.

o, dapdaracik sokaklari genisleten; kus konmaz, cicek acmaz pervazlarda, gece gunduz, durmadan, usanmadan isledigi masmavi gokyuzu tulbentleriyle, sehrin dort kosesine yayilmis, seffaf ama alabildigine giz dolu, her an kendisini yeniden ureten pihtiyi, goz gormez, akil almaz bir incelikle kandirip, adina zaman denen gorunmez kabadayiyi, dogurulmadan once icinde yasadigi deney tupune geri gonderendi. o, biyiklarindan buzlar sarkan bir evi, sobasiz, kalorifersiz, icinde muhabbet kuslarinin ucustugu, ciceklerin hic bilinmeyen renkleriyle, takip takistirip, surup surusturup gezindigi, cocuklugunu terketmemis ama icinde terkedilmis soluklari barindiran ve yeni dogmus gezegenler gibi gulumseyen balonlariyla, olumsuz bir ilkbahara cevirendi. bir gece, soguk sokak lambalarini, delik desik asfaltlari, midyecileri, piyangoculari, sarhoslari, salkim sacak reklamlari, kurtulmus agaclari, feministleri, sosyalistleri, muslumanlari, hic yagmayan yagmurlari, bol makyajli magazalari, gununde odenmi