KUTSAL TAKINAK ŞÖVALYESİ

diğer başlıklar: yağmurdan pejmurde bir stand nasıl kurtarılır, 1000 takı kime emanet edilir, donpaça nasıl yola çıkılır, denize yelken açan bir evde nasıl konuşurken uyuyakalınır, çekirdek yiyen sahtekarlardan nasıl kurtulunur gecesi olacaktı ama...... şimdilik budur!

Standa yerleştim ama henüz düzeni kuramadım. Bilezikleri öne asıyorum bu sene yer çerçeveden kurtarıp. Erkek takısı kısmı biraz zayıf. Halhal çeşitlerim de az. Otantik bilezikleri tamamen ayrı bir yerde toplamak istiyorum ama nasıl bilemiyorum. Fiyatlandırma yarılandı. Çok öndeyim ve malum nedenlerle zor ve yorucu bir sezon olacak. Cinka'nın delikleri yavaş yavaş kapanıyor. Yarın son antibiyotiğini vereceğim. İncirlikoy'a da gitmekten vazgeçtim. En iyisi evde çalışıp iskeleye gitmek. Denize girip çıkmak ve standı açmak. Hiçbir yerde yalnız kalamıyorum ve sakin çalışamıyorum müdahaleler yüzünden. En azından standın önünde basit işleri yapabilirim deniz sonrası. Yine bir alışveriş gerekiyor İzmir'den. Fazla açılmak istemiyorum ama bazı parçalar şart. Bebek kolye ve küpeleri yedekledim. Mahmure'ler de uçacak daha alırsam. Swarovski'lerin kordonu çabuk yıpranıyor, ince zincire takacağım. Bakalım bu hafta sonu biraz canlanacak mı kasaba?

kadın arkadaşlarıma veda günü! yazacaktım, olmadı. Son iskele sefalarından birini daha yaptık. Gökyüzü öyle renk değiştirdi ki deniz bile pembe oldu bir ara.. Sıcak...

Brandaları kumaşlarla örtmeye başladım. Sermet'in yerini değiştirdik, veterinere gittik. Böylece bir gün uçtu gitti. Elektrik yarın bağlanacak. Nasıl sığarım bilmiyorum.. Geçen seneyi unutmuşum. Cuma İzmir'e gidebilirim. Kedinin boynunda 2 delik açıldı. Amerikan servisten boyunluk yaptım ama çok rahatsız

ohh bee..Müzik dediğin budur işte!

İstanbul'dan az ametist ve uğur çiçeği sipariş ettim. Aslında Pınar ile Yıldız'ı buluştursam kargo parasından yırtarız. Bakalım bunu da yarın düşüneyim. Her gece 4 kez duş alma günleri başladı..

Bahtımıza razı olma günü, kurtarılmış bölge standından sevgiler günü. Aklımdan bunlar geçiyordu o akşam yazarken. Birbirini tanıyan tanımayan 50 kişi daracık belediye başkan odasına sığıştık. Belediye yine hazırlıksızdı. Sevgilime söz vermiştim hiç bir şeye itiraz etmeyecektim, sustum, fakatttttttt: 12 kişi (ki aralarında hiç tanınmamış insanlar var) 10 büyük stand için kura çekecek, 2 kişi başının çaresine bakacak, deyince başkan yardımcısı, kendimi livaneli romanında hissettim, çenemi tutamadım. Benim müthiş şansım mutlaka beni dımdızlak bırakırdı, ve bu ne adaletsizlik olurdu, kimbilir! Adaplı ve edepliydım sanırsam! (allahım benim burada ne işim var yahu?) ..................... Bahtımın rüzgarı 3 dedi. 2009 yazının kaderi belirlendi. bütün boncukları denize atıp, uzaklara yüzesim var. budur.

4 Haziran'ı doğaçlama kutladık Canan'da. Müzikli yemekli şirin bir parti oldu. Cuma Mimoza'da Sazlı gitarlı açılış. Ben küpe stoğunu zenginleştirmekle meşguldüm. (Diagnosis: PŞ sendromu) Cumartesi ve Pazar öğle sıcağından ay soğuğuna değin iskelede standdaydım. Satışlar sul usul yağıp duran Küba yağmuru gibiydi. Yapıtları yeterince sergileyemediğim için karışık satışlar oldu. 2000'de takı tasarımına Türkbükü'nde başlayan bir çift ile sohbet ettim. Bakır çalışıyorlarmış. Buca'da daimi tezgahları varmış. Sattıklarını görmek isterdim. Bol biralayıp son otobüsü kaçırmak üzere iskeleden ayrıldılar. Ben frene basmaktayım. Mahmureler uçtu. Çok ilginç bulunuyor. Daha almak lazım. İnsanlar hiç görmedikleri şeyleri seviyorlar. Bugün yer belirlemesi için 14.00'te belediyeye gideceğim. (Jean'a hiçbir konuda itiraz etmeyeceğime söz verdim!) Stand düzenlemesi başlar bugün. Herşeyi sergileyebileceğim bir sistem oluşturmalıyım ve elektrik kurulması, ve masaların, teller

Televizyonda hem de trt 1'de Nazım Hikmet programı var. İnanılası değil. Bugün Şıh Ali'nin değirmende de etkinlik varmış ama geç haberim oldu. Ayrıntı kitaplarda acaip indirim yapmış, aldım, okumaya başayacağım program bitince. Mahmure model buldum sonunda ama tanesi 2tl. Nasıl yorumlayacağımı yarın düşüneceğim. Bakalım sevilecek mi? Bilezikleri mini standa asıyorum tek tek. Yaklaşık 300 adet var..Rüzgar durmadı. Alfi'yi doyurdum, patates kavurma, soğanlı, körili, turşu eşliğinde(uzun pişti az yağda, zencefil bile koydum, saçma oldu tabii) yedim, canım kola istiyor, uyusam iyi olur. Yarın yeni bir gün.

Önce "DELİ RÜZGAR DEDİ Kİ!" yazacaktım, vazgeçtim... (Çünkü bu deyişi fotoğraf yarışmasında önermiştim, kabul edilip bir başka sloganla birleştirilmişti. ) Cozutmak ne kelime, dışarısı uçuyor,terasta herşey devrilmiş, saz panjurlar çatıya tırmandı, aylardan haziran, günlerden panik! Rüzgardan nefret eden biri için ne şaane bir yer aslında. Şeytan azapta gerek! Otantik modeller bugün ara malzemeyle neşelendi. günde 40 küpe yapabiliyorum, ama bu seriden sadece 4 tane, çünkü, bir zeka gerekiyor, renk uyumu, boncukların birbiriyle sevişmesi, kalın bellilerle ince belliler arasındaki kurdelelerin taklası...morlarla mavileri sonra yeşilleri halvet etmek..ufff yaaa.. fiyat buraya uymayacak..Hepsini festivale saklayayım en iyisi..şimdilik stok 50 adet.. Hedef; 1 temmuz'a kadar her gün 5 tane daha yapmak. Ben salağın tekiyim.. Bir model yapınca aynısından yap geç, di mi..Hayır diğerinde başka renk skalasına gidiyorum, mecburen bütün malzeme değişiyor, sallantılar da...Keşke foto ç