Nevruz günü

Biz hıdırellez biliriz aslında, nevruz ilktir..Çocukken balkonlara tebeşirlerle düşlerimizi çizerdik..bahçe yoktu, toprak yoktu ki, deniz de yoktu, dilek kağıtları atacak.. Ankaralı bir memur çocuğu olarak büyüdüm. hayatımdaki ilk museviyle de, izmirde tanıştım.sonra dostum ve ortağım oldu.(Ermeni, Dil Tarih Coğrafya'da sınıf arkadaşımdı..) Kürt de arkadaşımın sevgilisi oldu, öyle yakınlaştık.Bütün bunlar olmadan da biz birbirimizi kavrıyorduk zaten, gerek var mıydı?
Yoktu..Mesela, eşcinsel arkadaşlarım da olmuştur..Gayler, lesbiyenler, anarşistler, nihilistler, kleptomanlar, komünistler, kabadayılar, emekli faşistler, embesiller, vampirler.....
Cadılar hiç olmamıştır tanışık bana,
olsaydı rituellere balıklama dalacaktım oysa ki,
bütün kedi kesme dedikodularını bitirip yeni bir katil olarak doğmaya..!
Konuyu dağıttık...Özetle Nevruz töreninde minnacık kasabamızda
hemşerilerimizle ve komşularımızla kucaklaştık...Dostlarımızla baharı kutsadık..
papatyalardan taçlar yapıp birbirimize taktık, türbanı bir günlüğüne görmezden geldik,
(Amfitiyatronun tabanında biz gelmeden yazdıkları
kırmızı tebeşirli sloganlara dair
"bilmem ağlasam mı, ağlamasam mııı"
şeklinde tepem attı tabii...aldırmagönüldeyip, yürüyüp gittim!



!





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!