bugün bayram, erken kalkın çocuklar..

Gece sapıtan rüzgar sabah
pişkin pişkin sırıtıyor yine.
Ortalık süt liman şimdilik.
Dışarıda masum bir pastırma
yazı havası.
Alfi tüm dehşetiyle pencerede.
(Doyurulmasına rağmen
biri sizi gözetliyor filminin
başrolünü kapmış Gececik'ten!)
Sıcak duşu bergamotlu çay
izledi. Evi parlatıp, pırıl pırıl
giyindiğimiz, babamızın
elini öpüp konuk beklediğimiz
(en son annem öperdi sahi) bayramları
hatırladım. O minik çiçekli likör
bardaklarından mutlaka 2 tane hatıra
yürütmeye karar verdim, bir sonraki
gidişimde kardeşime. Sonra vazgeçtim.
Onda antika büfede, halbuki
bende 2 ayda kırılır gider,
mazi de kanıtsız bir şekilde
kalbimize gömülür.

Mahalle çocukları kapıma gelecek diye
ödüm patlıyor. şeker de çukulata da yok.
Bisküvi bile yok. 2'şer kedi krakerine
çukulata sosu sürüp versem
çakarlar mı acaba mevzuyu?
En iyisi şu barbunya haşlanır
haşlanmaz ölü taklidi yapmak.
(Ya evde yoksam!)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!