kahraman boncukçu süpergümüşmarkete karşı!


Nı nı nı nıııııın...
Artık iskele pazar sokağında
yeni dengeler var.
1 No'lu belediye standı
belediye personeli Binnur'un.
2 No gümüşçülerin. Dışarıya
T şeklinde çıkma yapan dev
floresan lambaları, parlak
saten büzgülü masa örtüleri,
demode yüzük ve zincirleriyle
hoppadanak yerleştiler.
(Bittabi eski sahip ressamla anında
papaz oldular.)
3 no'da yılların yıpratamadığı,
fakat Karaburun müşterisinin
canından bezdirdiği boncukçu
kız bendeniz var. (Kendim ettim,
kendim buldum, gül gibi satışa
sundum, yazılı pankartımı
kaldırdım gayrı.)
4 No'da Reyhan, içeriye küçük
bir sedir bile yapmış, paso örgü
örmekte. 5 No, butikçi Figoş'un.
Çevreyle laflamadığı zamanlarda
giysi yığınlarının içine oturur,
bir elinde laptop, bir elinde cips
umurunda mı dünya moduna geçer.
Hale, girişteki çadıra yerleşmiş olup
kendisinden ve masasından daha
büyük boyutta olan "GEÇİCİ DÖVME
BURADA" afişiyle güz kaçkınlarını bekler.
Diğerler ticaretçiler bilmem nerelerdedir.
Sadece son stand, bit pazarı sergilerindekilere
benzer, dünyanın en saçma şeylerini
yan şana getirme rekoruna adaymışçasına,
bir öbek ıvır zıvırı küçük bir sehpa üzerine yaymış,
girişte yerini almıştır.
Satıcı kızın(adını unuttum) annesi her daim
depresyonda, babası günden güne çoğalan
öfkesiyle mutlaka yanındadır.
Artık radyomuz türkçe pop çalar.
Işıklarımız sadece spotlardan ibaret,
dekorumuz yavan, kilimimiz dışarıda,
malımız az ama farklı, keyfimiz kıyaktır.
Satamazsak , sıkılırsak çeker gideriz be.
11'e doğru sezon bitse de orta halli bir cumartesi
cirosu yapmayı becerir, müşteri övgüleriyle
egomuzu parlatır, gümüşçüleri çatır çatır
çatlatırız.
Komutan'da Akın'ın nişanı, yürüyüş yolunda
dans ve göbek havaları, İsmet'te öldürücü
balık kokuları, yavaş yavaş esmeye başlayan
rüzgarın sinsiliğine karışır.
İskelede bir cumartesi gecesi daha sona erer.
Biz yatakta kitap okurken, gökten 3 nar düşer.
Biri bana, biri okuyanlara (bölüşsünler gayrı)
biri de arızasını düzeltip bize bu şansı
veren blogger hizmetine!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!