Oh, what a paradise it seems!

"Göl kıyısından yürüyerek suların dereye
karıştığı noktaya geldi. Naneler büyüyordu orada.
Bir yaprak naneyi parmaklarının arasında ezdi.
Yazın en sıcak ayları gelmemişse de
güneş epey kızgındı. Suyun sesiyle ezilen yaprağın kokusu,
eski sevgilisinin yatağında uyandığı bir sabahı
hatırlattı ona.(..)
Gök dupduruydu o sabah. Belki hala bir-iki
yıldız da vardı ama o göremiyordu.
Yıldızları düşünmek, yüreğindeki duyguları güçlendirdi.
Onu duygulandıran, çevremizdeki dünyaları, eksik ve
kusurlu bilgiler de olsa, evrenin yapısıyla ilgili
bir şeyler bildiğimizi, bu dünyaların, geçmişimizin ve
geleceğimizin parçacıklarını kapsadığını
hissetmesiydi.
Bu gezegende yaşıyor olmanın uyandırdığı
o çok güçlü duygu.
Evrenin sınırsızlığı içinde, bize tanınan zengin fırsatların
eşsizliğini bilmenin verdiği güçlü duygu.
O sabah tattığı duygu, bu gezegende yaşamanın
ve kendimizi sevgiyle yenilememizin eşi
bulunmaz bir ayrıcalık, bir lütuf olduğu
duygusuydu. Sanki cennetti görünen!
Bir cennet gibiydi dünya!"

John Cheever

Oh, what a paradise it seems!
1982

(Böyle hissetmek de mümkün netekim!)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!