dizilere veda muhabbeti

Kasabamız çarşambaları sever.
Merkezde bir kafemiz vardır, cümbür cemaat
her hafta hem pazar alışverişlerini
yapıp hem de çay kahve eşliğinde bolca sohbetleyip
evlerimize döneriz. Bu değişmez çarşamba
rutinidir..Her masanın tanış olduğu,
her gelen geçenle merhabalaşarak
bir "park"ta oturmanın nasıl bir keyif olduğu
kolay anlatılmaz!
Bugün çarşamba idi..
Bir ritueli daha tamamlayıp eve dönüyorum.
Faruk müdür'de meğersem son
Mike leigh filmi varmış (naked)ve izlemediğim
My little sunshine...Üç beş duş alıp
deli sıcak evde dvd izliyorum, bir yandan malzeme düzenliyorum,
kedileri doyuruyorum..Küçük sağ el parmağım
benden ayrı davranıyor yine, aldırmıyorum,
pat iskeledeyim..
Evettt efendim, yaz gelmiş,
hoş gelmiş. Cefalar getirmiş.
Dingin deniz kenarı renkleri fonda. Ilık iklim,
geç vedalaşan güneş, havada kalamar kokusu var,
Yazlıkçılar teşrif etmiş,
efendimmm kimleri görüyorum!
Muhteşem yüzyıl'ı Denizkızı Kafede
dalga dubara uğurluyoruz...Pazartesi Ezel, dün de
Ali kaptan, ali kappptannnn günüydü..

Yarın iskeleye taşınacağım. Masalar ışıklar
kumaşlar, mallar..Denizkızı Kafe'nin dibinde
değişmez iskele mobilyası olaraktan
yerimi alacağım..
yaniii evde geceler bitti
Ve ticaret başlıyooorrrrrrrrrrrrrrrr!
(her yıl olduğu gibi yine kendimi hazır
hissetmiyorum iyi mi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!