Öteden beriden alıntılar, kayıntılar!

Ömrün en güzel yerindeyim.
(ellinin az biraz yanlış tarafı ama olsunnnn)


Gençliğin tatlılığıyla ihtiyarlamanın
bilgeliği arasındaki en tepe
noktada duruyorum.
(deli dolu şen davranışlarımın ve de gereksiz
ukalalıklarımın nedeni budur işte.)


İster yine uçuşur,
ister beğendiğim
yerde dururum.
(Birileriyle bozuşup küsüşüp
sonra unuturum ansızın herşeyi,
boncuk serigrafi mozaik bamboo emay mask
mı yoksa derken yine unutup herşeyi
başlarım dizmeye tekrar, sil baştan!

Şimdi ben en büyük yolculuklara
hiç korkmadan çıkabilirim.
(Vizem ve param cebimde,
belim korunakta,
kedilerim, boncuğum ve evlerim
emin ellerde, ruhumu
kaçtığı en zor ve en uzak köşelerden
zar zor toplamış biçimde ve
sevgili sevgilimle birlikte yine yolculuk
var önümde şüphesiz!)
Ama en büyüğüne  çıkabilmem için
önce geride yeğen ve kuzenlere
dert bırakmamak gerek sanırsam!)

Çünkü
şimdi ben
tam da kendime
göreyim.

(Yani artık
ne kente ne kasabaya uygun,
ne Güzelyalılı, ne Alsancaklı,
ne çalışan ne emekli,
ne reklam yazarı, ne psikolog, ne takı tasarımcısı
ne dağda, ne kıyıda varolabilen,
ne gölgede kalabilen,
ne güneşe çıkabilen,
ne bu ülkede, ne Evropa'da yapabilen,


tam da olması gerektiği kadar kendi olan,
olmak istediği kadar kendisi olabilen
Deniz'im.)


(Ece Temelkuran'ın
"İçeriden Kıyıdan Konuşmalar"ının
birinci tekil şahıs halidir.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!