tam da şiir dinlerken ve söyleşirken belediye erkanıyla kapışma günü..

Şu çenemi bir tutsam, bir tutabilsem abicim.....
Yine kapıştım, bana 3 no'yu hibe eden
Belediyeden, Encümenden tiplerle...
Kolunu kesip atan öykülerdeki gibi hergün bana geçilen bu iltimas muhabbetinden ölüyorum,
boğuluyorum yaaa..........
(herşeyi denize atıp yüzsem ya uzaklara)
ama politik durmadım, bi tartıştım, bir tartıştım ne düşünüyorsam söyledim.. Birileri biraz savunuyordu sanki, sus pus oldular kaş göz işaretiyle, kaldım mı ortada, ansızın! alışığız, bişi olmaz da, bizim küçük standların kurulduğu alanda bir meydan var..bir de dev ağaç..Onu güzelim yeşil ışıklandırdılar...Ve ortasını bir iki bankla şenlendirdiler....Ben birden bu belediyeden hepsi arkadaşım olan tiplerle rast gelince bir şiir dinletisinde, hemen kapıştım...Dedim ki, izin verin değerlendirelim bu meydanı abicim,  panolar koyalım, her 3 günde bir ,biri sergi açsın, bir sokak müzisyeni çalsın (ki çok tanışıyoruz bu gençlerle, şans verelim, iskelede pazarın ortasında
bişiler yapalım...Daha banklar koyalım...Dilek ağacı gibi bişi yapalım kuru ağaç dallarından (asla dini amaçlı değil, kreatif bişi söylediğim)
bunu örgütleyelim, takip edelim,
görev alırım, yaparım ne gerekirse, her hafta birilerini bulurum sergi için,. dedim.
Ve dedi ki, kurada unutulmuş biri gelecek
meydanın tam da ortasına..Unutulmuş işte kurada..ne yapalım!
Dedim ki nasıl olur ki, unutulur,
Dedi ki, o bütün bu bizim standların brandalırını diktiriyor.
Tanıyorsun ya, eskiden korsan kitap satardı, artık satamıyor,
ciddi yasaklar baskılar var ya..
şimdi sahte taklit ucuz Buldan ve Hint işi elbiseler işine girdi, onları
satacak.. Mart'ta söylemişti ya zaten...tanıyoruz, severiz kendisini
Dedim ki,
meydan açık olmalı, halkın olmalı, bütün
Avrupa kasabaları meydanlardan çoğalır...
Hadi orda bişiler yapalım.. izin verin..
Dedi ki,
siz solcular durmadan bölüyorsunuz ortamı....
Dedim ki
bizim derdimiz sadece önce kendimiz ve ilişkilerimiz bittabi de,
kasaba bir de..ve farklı birşeyler yapmak..sadece satmak değil,
iz de bırakmak!


Hadi, panolar sergiler, kitap değişim noktaları
(ki kasabanın nüfusu yazın artar... )
minik öğretim merkezleri olsun geceleyin burası (öyle güzel insanlar var ki burada..)
her gece..
biraz o sokağa para dışında bir anlam ve işlev katmalı......
Artık hiç bir şey demedi...demiyordu, herkes benden çok sıkılmıştı!
Ben de demedim bişey, yürüyüp gittim..
(sabah pişman ve şerefsiz uyanacaktım, o başka)

kral giyindi,
ben hala çıplağım!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!