bir mektup...

Sevgili sevgilim...
Nasılsın?
İyisinnn   iyisinnnn....  Bisikletin, frenleri ve vitesleri, kedin, gözleri ve mantarları, havuz ve kulaçların, ütülerin, salataların, patronun, işin, ciroları ve satışları, vergiler ve Delanoe ve Paris nasıllar?
Benimkiler, yani hepimiz, yani cümbür cemaat boncuklu tüylü ailemiz hepinizin ellerinden öperiz yeminle!

Bugün bir sezonun daha 3.günü ve ben hep olduğundan, her yılkinden daha çok korkuyorum. Hep dalga geçeriz ya, çokça kıyıda oturunca iskele biblosu oluyoruz diye, ben "iskele tutsakları" adlı dizinin gedikli oyuncusu olmuşum meğerse de, haberim yokmuş.. (7.sezonuymuş dizinin üstelik, hiçbir kanala transfer olmamış bu dizi, rivayete göre oyuncular zamanı gelse bile, dizi bitemediği için ölemezmiş..)
Yaprak Dökümü bile bilmemkaçıncı sezona ite kaka giderken halimize bak, hizaya gel ....(bir dak..kedi sütümü içmiş bardağımdan, kendime çay koyayım bari..)
Perşembe ve cuma, tüm bedensel olanaklarımla eşyalarımı yükledim arabaya. çünkü tüm yardımseverler sahtekar...Cumartesi şıkır mıkır,şıngır mıngır, açtım kulübemi satışa...Öğleden sonra 3'te gitmiştim, geceyarısı sonrası 2'de kapattım.. Bakkaldan 2 bira aldım hemen dönerken, epeydir fanta ice tea sprite takılıyorum biliyorsun, kedilerimi doyurup, mini&bidi'yi eve toplayıp, duş sonrası oflaya poflaya yatağa uzandım...Belimin ağrısından inliyordum ama ne biçim, tarifsiz!

Satış yormadı, yormaz da hiç, ilişkilerrr zor sadece!  Yıllardır her yaz gördüğüm, ruh gibi ahbap olup adlarını hiç bilemediğim, kentte karşılaştığımda sarmaşdolaş olduğum bir sürü ama bir sürü insanla "merabalaşıp" hoşgeldin beşgittinleyip' onlara ve kendime, gizlice "ulan herşey yolunda şimdilik, merak etmeyin haa, ben hep burdayım, siz de olun, rüzgar da, deniz de, adamız da, Karaburun da burada. Ve hayat devam ediyor, pes etmek yok, daha varrr yapacaklarımız, yarına, Hobaaa.. diyerekten, ilk gecemi nihayetlendirdim.

Koleksiyonum 2 günde kanatlandı, uçuyor. (Şu bizim boktan derme çatma kulübenin kirasını kazandık ya bir çırpıda, hemen verip kurtulayım, açarsam açarım, açmazsam da açılırım...diyorum ama görgüsüzlük olacak kimilerinin gözünde, vazgeçiyorum hemen ) Her farkedip seçene bir yakışıyorlar üstelik....Aynaya bakan insanların taktıklarında yüzleri öyle bir ışıldıyor ki (kayıtları yok, takanların, taktıklarının, asla hiçbirinin aynısını yapamam da, siktiret) ama öyle güzel insanlara konuyor ki benim çocuklar, kalbim rahat, beynim temiz, ruhum özgür be!....(Parmaklarım ve boynum konumuz dışı.)

ahhhh be sevgilim, wish you were here, diyemem; çalışmalıyım hem de çok şimdilerde.
A demain!


(Foto, hastalarımdan öğrendiklerim adlı blogdandır, merci)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!