Yarın yüzsem ya!

Eskilerde bizim bir arkadaş vardı..İş çıkışı herhangi bir "pub"lara "oltugedır" oturunca şöyle derdi hemen..
"Ben BiR bira içsem yA!"
Masaya tesadüfi gelen çocuk (yani garson) mesajı samimi alır, göz kırpar, 2 dakkalığına mutlu olur,
emir vermediğimiz için sevinir,
sözcükleri nasıl eğip büktüğümüzle biz eğlenirken, o hemen siparişimizi getirirdi....
Sonra, zaten yorgunuz ya çalışmaktan, öyle böyle değildi çünkü tempomuz, iş bizi hiç bırakmazdı,
hep gecikirdik bir şeylere,iki üç bira daha içip evlere dağılırdık her gece dokuz sularında..
Yarın, kahrolası iş vardı, hep.. üstelik her cumartesi,
20 yıl sürdü. (Ayıptır söylemesi hala var be!)
ahh be güzel gençliğimiz!
masum muyduk (ki bence; öyleydik),
farkındalık diye bişi var ya, yeni moda laf,
onu mu keşfetmeye çalışıyorduk, neyi ve kimi merak ediyorduk,
hayatın anlamını mı, kendimizi mi?
Gerçekten de hiç bunları planlamamıştık, diyorum tekrar, burada yersiz bir şekilde ve arsiz arsiz siritiyorum.

Özetle bu kez
ben salağın tekiyim, diyemiyorum!
(ve de yarın yüzmezsem adiyim ;)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!