kedilerime öğütler!

1. Cinka ansızın verandada belirdi, topallıyor.
Ön pençe yok olmuş, tüyler pembeye karışmış..Panik!
Hop, aman, gel bakalım derken, yüreğim ağzımda,
anlıyorum ki çanlı tasmasının içine bacağı sıkışmış,
yürüyemiyor. yazın yaralanmıştı ya boynundan
öyle yine zannediyorum. tecrübe fena birşey demek ki!
Ohh..Çıkarıyorum, boynunu ve kimliğini
özgür kılıyorum. O kadar korkuyorum ki birden
kendimi avazım çıktığı kadar, sakın kendini
dövdürtme, ısırtma, biraz delikanlı ol yaa,
diye bağırırken buluyorum. Oğlumuz dışarda dayak yese
demek ki biz bağırınca derhal evden kaçacak;
çocukları okuldan salkım saçak gelen anneleri
anlıyorum. (galiba)
2. Mini yine gece eve gelmiyor. Mahalleli artık alıştı,
ama yine de tekinsiz gözlerle bakıyor bana. Her yarım
saatte bir evden dışarı çıkıp miniiiiiiii, miğğniiiiiiii, gelll
diye bağırsa bir komşun, sen de hakkında
pek hayırlı düşünmezdin tabii. Azgın döneminde
olduğunu biliyorum, ameliyatlı da, tecrübelerim diyor ki
hep dönmüştür, yine dönecek, sakin ol .
eee ne o zaman, bırak yaşasın ne isterse di mi?
Genç kızımız olsa laf arasında
gece eve gelmese, kiminle olduğunu bilmesek,
cep telefonunu da kapasa
meselaaa, yine delirecektik nitekim.
3. Ponpon daha bir yaşına girmedi. Bahçe kedilerimden.
Ama karnı kocaman. Hatta çokca dokununca
bebeklerden birinin, artık hangi renklisininse
bacağı geliyor elime..Hayatta bakmam,
sakın evde doğurma, ona göre haa,
diye söyleniyorum..Annesi de geçen haziran,
bütün uyarılarıma rağmen
dolapta doğurmuştu, baktım, büyüttüm, tonton ve ufaklık
kedi cennetine gitti ben görmeden, bu kaldı..nasıl cevval bişey ama.
(Neymiş demekküne, tecrübe iyi bişeymiş.)
Aslanlar gibi bebeleri büyüteceğim tabi..
4 numaranın adı . Alfi.  Bunu annesi saklıyordu bizden
2004 baharında doğurduğunda.
"Lolita, give us the head of Alfredo Garcia" diye
bağırarak çağırınca getirdi bi gün yanımıza. Adı Alfi kaldı.
tekir tümbelek hem evcil hem vahşi bir kedimdir.
Mutfak penceresine gelince
içeri alır doyururum. Acaip peynir canavarıdır.
En iyi arkadaşı da buzdolabı kapısıdır.
Doyunca gitmez..Bir kenara kıvrılıp derin derin
uyur, horlar bile..Yeterince dinlendiğine karar verip
uğurlarım kapıdan, dışarı Alfiiiiiii,
çünkü acaip erkek kedi kokar, hayatı kimbilir ne kadar
zordur derim...Her gidişinde, lütfen geri dön,
sakın ölme haaa, derim içimden.
Çapkınlıktan dönen oğluna yumurta kırıp doyuran anneleri,
sırtını sıvazlayıp hem gururlanıp söylenen
babaları hatırlarım. İyi ki derim..İyi ki!
4. Gececik..bir kedi 4 aylık nasıl görünür, nasıl
3 yaşına basar, onun bir örneğidir. Bu sene karaburun
evine göçüşümün 3. günü ortaya çıktı.
Gececikkkk, nerdesin sennn derken,
bir de baktım ki kulağını işaretlemişler, bedeninin yanını da
boyuna bakmadan 10 cm, kesip dikmişler.
Tüyler kısa, ama dikişler taze..
Benim kedim bu yahu..Bütün kış gelip gidip beslediğim,
baktırdığım, mamalar yolladığım, zor evcilleştirdiğim,
kendini geç sevdirmeye karar vermiş,
uzun tüylü bir minik siyah lekeydi bahçede.
Sırf onun için manyak odamızın penceresinde cam
yoktu, içi sığınmaya uygun, atlaması kolay olsun
diye duvar önünde koliler, tahtalar, hurdalar..
Birileri kısırlaştırmış, ellerine sağlık da,
hani benimdi ya hayvan, haberim olsaydı keşke
gibi bir duygu kalbimde, ince sızı.
Tecrübe mi?
Yetmez yeminle.

Yorumlar

  1. ah be canım, ne güzel ne tatlı kedi mektupları bunlar. kedilere mi yazıyorsun, bize mi, kendine mi orasını kim bilir, bilmem!

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel yazdın tatlım, eline sağlık.

    Üç renkli uzun tüylü sürmeli Jolie Candy da var, artık eskisi kadar gelmiyor ama. Benimki de birazdan gelecek... Sabah çıkabilmek için bağıracak anlaşılan. Bu kedilerden rahat huzur yok söyleyeyim.

    YanıtlaSil
  3. Daha Gildoş , Gece, Tombultüy var sırada...
    Onlar Yıldız'ımın da kedileriydi.
    Bizde öykü çok, insana olsun, kediye dair olsun.
    Yeter ki yürek dayansın anlatamaya.
    yeter ki istesin can yazıya dökmeyi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!