Seine nehrinde dugun...


Adam Jean'in okuldan arkadasi ve de
Fransiz, gelin Alman, konuklar
her milletten, cogu Japon.
Nikah Budist tapinaginda
yapilmis, dugun Seine uzerinde
gezinen turist teknelerinden
birinde. Ama nasil luks, nasil
asil bir ambians.
Resmi giyim istemediklerinden
temiz pak ve sademtrak giyinip
( Jean bisiklette, ben standda gibi)
gittik cumartesi gecesi.
7'den 9'a degin Seine'de
gezinip durdu tekne. 4 dilde konusmalar,
sakalar, sahane bir yemek, dans.
Eiffel'le saatlerce yan yana olmak
nasil birsey yahu!
Simdi durmadan renk degistiren bir
mucevher diyecegim, kitch kacacak.
Ama oyle; ya bayrak renkleri aliyor,
ya yildizli gokyuzu piriltilari.
Izlemesi doyumsuz. Hadi ben turistim,
gorgusuzum. Ama butun konuklarin binlerce
foto cektigini gorunce bu hayranlik
evrensel olmali, dedim.
Paris en cok Eyfel Kulesi galiba...
Peki biz ne yaptik?
Izmir'deki Monsieur Eiffel
tasarimi Eski Balik Halini, okulu kiran
sumuklu genclerin takilacagi
sevimsizlikte bir alisveris merkezine
donusturduk. Peki bunu neden
yaptik? Selo'nun deyisiyle bizden
hicbir mok olmayacagindan
tabii! (Kafalar yuksek pozisyonda
son metro ile eve donmeyi nasil
becerdik, hala belli degil)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!