Amsterdam sasirmalari 2




1. Her an her saat bisiklete binen
insanlar var sokaklarda.
Amsterdam kadinlar icin
epeyce guvenli bir kent galiba.
(Sih Ali'ye soralim sonra)
Bisiklete binenlerin hepsi soguk
ve yagmur camurdan korunmak icin
neredeyse bir ornek giyindiklerinden,
sinifsiz, genc, esit ve ozgur bir toplum
duygusu uyaniyor insanda.
Arabalar, marka, model, renk, yas gibi
etkenlerle onyargilarimizi
sekillendiriyor ya, burada
herkes sadece kulustur bisikletli birisi
ilk bakista.
2. Her yerde sigara icmek yasak.
Halbusem butun pazarlarda
tohum satisi serbest.
Kafa yormadan, gunun birinde
her metrekaresinde tutun icmenin
serbest oldugu bir turistik sehir
olmasini diliyor, bu ne celiski deyip
geciyoruz.
3. Otomatik portakaldan sonra
otomatik hamburger kavramiyla da
tanistik. Acelen var, bufeye ugrayip,
aga verr ordan bir kumru, pardon
ciizburger demiyorsun.Parani kumbara
deligine atip metal kutu raflardan birinin
icinde seni sicacik bekleyen burgerini
alip gidiyorsun. ( Bekleyip baktim,
aninda kutunun icine aynisindan
bir tane daha koyuyor insan eli)
4) Siyah nufus Paris'ten kat be kat az.
Gece gec saatlerde ortaya cikiyor da
olabilirler netekim!
5) Muzecilikte inanilmazlar...
Unlu olan 4 5 tanesini ayiriyorum
ve her turlu ivir zivirin muzesini de
kurmayi becermisler burada masaallah,
diyorum. Anna Frank muzesine girebilmek
icin neredeyse Naziler'e ozgu bir
kontrolden gectik, yarim saat kuyrukta
bekleyip. Ana binayi oldugu gibi
korumuslar; agir agir yukari cikiliyor,
her kattaki odalarda doneme, toplama
kamplarina dair kisa filmler, gunceden
paragraflar, aile fotograflari var .
Daracik merdivenleri tirmanip
Anna'nin odasina gelindiginde, insan
o kadar kotu hissediyor ki anlatilmaz.
Esyasiz ama duvarlarda dergilerden
kesip yapistirdigi artiz fotolari duruyor.
En ustten yan binaya gecerek butun
ziyaretciler arka arkaya tekrar asagiya
iniyor. Geri donmek mumkunatsiz.
Yine tanislarin anlatimiyla kisa
belgesel roportajlar. Veee
bir odada ozel aydinlatilmis bir deskte
tek basina defterin orijinali
...
Her dilde kitabini bulmak mumkun
muze magazasinda Anna'nin. Ve ona
iliskin bin cesit hediyelik esya.
Alkisliyoruz Hollandalilar'i
ve gerceklestirilmek icin
para degil farkli bir anlayis ve
gecmise bakis bekleyen nice
muzecilik projelerimiz adina
kalplerimize umut serpiyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!