Amsterdam Paris otobusunde muavin rezaleti!




Aslinda muavin falan yoktu, keske olsaydi,
saka yaptimmm;)
Avrupa'nin 2 dev baskenti arasinda
gidiyorsun, Belcika'dan geciyorsun, cep telefonun
hosgeldin bes gittin mesajlariyla yikiliyor ama
ne yer numarasi, ne bagaj disiplini abicim!
Paris'te biletini tipki ucak gibi check in yaptiriyorsun,
sidikli bir garajda Londra otobusunun yaninda
bekliyorsun, sonra itis kakis otobuste yer kapiyorsun,
8 saat gidiyorsun. Izmir Istanbul gibi neredeyse!
Ulan bir tas kahve verir koskoca Eurolines sirketi,
74 euro odemissin aslanlar gibi, di mi!
Nerdee, kaptan sofor kapida biletleri topluyor,
kemerini bagliyor ( ! ), suruyor 120 ile.
Her yer otoyol, bi basiyor, bi basiyor oyle boyle degil;
(Bu kadar eski model otobus bizim Vangolu Seyahat'te
bile kalmamistir, o baska )
Keyfine esince duruyor uzunn uzunn bir yerlerde.
Kaptan kayboluyor ortaliktan,
biz de bekliyoruz yedi millet.
(Evet otobuste Turkler var, olmaz mi bee)

Hollanda girisinde sik kostumlu geceyarisi polisleri
pasaport kontrol muhabbetine giriyor ve
sonunda Amstel Istasyonuna ulasiyoruz
Kurban olayim bizim otobus sistemine...

(Buenos Aires'teki viski servisli,
battaniye, yastik, sinema keyifli
sehirlerarasi otobusleri de,
izninizle, burada saygi ile analim
arkadaslar)

Saat 7.00. Amsterdam'a gidecegiz ama ortalikta
yerlerde sersefil uyuyan turistlerden
ve ooo, k, j, ff, aaa gibi harflerle dolu
bildirisim mesajlarindan baska bisi yok.
Bileti sadece makineler satiyor ve Avrupali sevgilim
bile cozemiyor nasil edecegimizi....
Uyku sersemi 2 bilet kapiyoruz aletten,
ben bi sigara iciyorum acil tarafindan ama
ooopppps trene binemiyoruz.
Devami yarina!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!