Yanni için proje: Ders 1


Benden nasıl bir öğretmen olur
hiç bilmem. Zorunluluktan değil
bilerek isteyerek hayatımın
çeşitli yıllarında öğrettim
bişeyler, birilerine. Ama önce uzun yıllar
öğrendim. Üniversite son yıl stajyer oldum.
Master sürecinde co-terapist bile olmayı
başardım(Konuşulanların kaydedildiği,
sonra bütün hatalarından dolayı
canına okunduğu yıllar...İyi değildim!)
................
Hayatımı kazanmaya başladığımda da
Ajansmar'da stajyer oldum.
Sonra hep stajyerler oldu. Önce Tasar'da.
Sonra Elips'te...(Bizde yani,
öğrenenden öğretene transfer olduğum
yerler!) Gelirlerdi, giderlerdi......
Reklam metni yazmaya çalışan,
bir reklam şirketine kapağı atamasa da
oralarda oyalananlar;
hırsları, enlerini de boylarını da aşanlar vardı
mesela...(Biraz palazlandıklarında
boş zamanlarında kitap okuyabileceklerini
sananlar!) Azarlandıklarında
utanmayanlar, üstelik sıfır iş temposundayken
maaşları tastamam yatıyorken,
telefonda saatlerce konuşanlar!
Güçlü ortağa yağ çekenler, senden
öğrendiğiyle seni ezenler,
diğer iş arkadaşının daha iyi fikrini ve metnini
daha konuşulmadan çöpe attıranlar)
........
Kendi şirketleri oldu,
nasıl hissediyorlar şimdi kendilerini bilmem,
stajyerleri var mıdır ki?
.................................................
Çalışıp didinip, edinip unutup
dağ bayır rüzgar fırtına demeden
bir garip kasabaya varıyoruz ya;
bugün kendimizi birden yine,
yeniden öğretirken
buluyoruz.
Farklı bir dala yoğunlaşıp
6 yıl içinde yeniden yapılandırıp yeteneklerimizi,
üstelik para kazandığımız yerler...
(İçimizden, ulan fena da değiliz aslında
bu işlerde be! diyoruz. Demek ki neymiş,
bizden de bi moklar olurmuş, moralimizi
bozanların tersine,
olmamışmış gibi sanki bugüne kadar :::)))
Atölyeye inip
2 farklı düğüm öğretiyoruz önce.
insanlık baş parmaklar ve düğümlerle
başladı çünkü, diyoruz sevgili dost öğrencimize,
yazı kadar önemlidir düğümler.
Ders 1'in ukalalık söylemi şöyle
gelişiyor:
Elinde hiçbir şeyin yok sözgelimi,
ıssız adaya düştün, bir de
midye kabuğu buldun (ya da bir dev tohum)
zar zor bir delik yaptın,
sevdin de bulduğunu, yalnızsın,
sana uğur getirecek sanıyorsun, seni
koruyacak yaa, şanslıysan vardı
zaten deliği, doğa yapar ya bunu bazen,
işaretliler bulmalıymış gibi sadece!
Bir de ip gibimsi bişi
bulmalısın, artık sarmaşık mıdır,
bir yosun kurusu mudur, karışmam oralara.....
Arada karnını doyurmalı
aynı tohumun meyveleri hala varsa,
uzanabiliyorsan o kadar
yükseğe, yemelisin, açlık zordur,
aç öğrenci öğrenemez!
(bkz:lost dizisi)
Bakire düğümü başlıyor vee
giyotin düğüm geliyor ardından.
Bunları bilmeyene bir duble rakı bile
ısmarlamazlar diyorum,
bu topraklarda!
Hele o ıssız adada
mevzubahis bile olamaz!
...
Sonrası kolaydır!
(Dersin burasında susuyorum
ve hınzırca gülüyorum!)
Bağla gitsin di mi? Düğüm kolay görünür, zordur.
(Aysiii küüüsu 50 70 arası gezinen
bir çocuğa ayakkabı düğümünü
öğretmek için, öğrenciliğimde
harcadığım haftaları, saatleri
hatırlayıp yine susuyorum.)
Bir balıkçı sana bir düğüm öğretsin,
alay edersin, bu da ne kolaymış, yani bu muymuş diye,
eve gidip aynısını değil alakasızını bile
yapamazsın, öyle bişidir düğüm.
Bağlıyor. Yapma.....teknik var diyorum.
Hem kısalsın. hem uzasın,
bak alerjisi var kiminin boynunda
yara olur, mazaallah! (Armağan edersen,
kimi pinti müşterilerinin
boyunlarına da hiç de bişicik olmadığı
bilgisi bende kalsın, onlarla benim
aramdadır bu mesele)
İstediğin boyuta indirgeyebileceğin
şekilde düğümleyeceğiz, bak şöyle,
tamam işte bu, sonra tekrar yapabilirsin
bunu di mi? diyorum.
3 kez gösteriyorum, tamam diyor,
ev ödevi veriyorum,

Çok sonra yanımda 20 kere yaparak
öğrenecek.. bilmiyor,
ben biliyorum,
çünkü ben de öyle öğrenmiştim.
Yine kıs kıs gülüyorum.
zaman var,
perşembe mutlaka arayıp
tekrar öğreteceğim.

Hollanda projesi için tüm çabalar
çok önemli.
Proje Yanni'nin, altyapısı benim.
Çocuklar takı ve süsler yapacak
ve öyküler yazacak yapıtlarına ilişkin!
Sergileri olacak uygulama sonunda.
İçimden keşke Karaburun
buna hazır olsa diyorum.
Peki ben, tekrar çocuklarla çalışmaya
hazır mıyım, diyorum?
Bilmiyorum!
...
Yukarıdaki foto:
takı: otantik, takan: anlayan,
saygı duyan, saygın biri
(adı bende gizli),
malzeme: Tunus, Mali,
Küba, Arjantin, Türkiye, Çin karışık,
selam: sadri alışık,
(ruhum kadar karışık)
Sonuç: Unique

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!