korkulu bekleyiş!

herkes kepenklerini kontrol etti,
kapattı, verandalar boşaldı,
rüzgar çanlarını zorlamanın alemi
yoktu, toplandı, iskelede tekneler brandalandı,
önce sıkılandı, sonra salındı,
balıkçılar yeni iğneler ve misinalar
öbekledi, oltalarını askıya
aldılar, veeeeeeeeee
standlar boşalmış gibi yaptı,
ben ekmek teknemi
temizledim, yerde bulduğum
her boncuğa bi de selam çaktım,
5 aylık o 6m2'deki emeğimi
sadece onlar bilir,
(boncuklar yalan söylemez ki!)
mekancılar şemsiyelerini bağladı,
naylon perdeleri yerine
astılar, başıboş bebek kedileri
torbalayıp dağlara bıraktılar,
biz korumamız altındakileri
sardalyalı ekmeklerle iyicene doyurduk,
(ödlek tosbaalar, Karaburun'un en
meraklıları çoktan kaçtılar bittabi,
yakındakiler haftasonu gelir,
uzaktakiler nisan'da, hiçbir şey değişmesin
sakın buralarda diyenler,
en çok isteyenler,
en sahtekarlarrr) kalanlar kalmalıdır,
kalmalıyım şimdilik,
kaldım!
Duyduk ki bu ellere kış geliyor,
rüzgar ekeceğiz fırtına biçeceğiz...
90 km esecek! önce lodos, sonra yağmur,
sonra poyraz olacak.
Essin anasını satayım, diyoruz,
aldırmıyoruz;
bekliyoruz, gelsin tüm ihtişamıyla,
sonbahar...hazırım!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!