sevgiliye çeyrek kala günü

şimdi sen eve yemediğin balıkların artıklarını
getiriyorsun ya,
karnın tok, sırtın pek.
hani rüzgar delirmişti ya,
birden durunca üstelik, zaten 1 yıllık essin
ne kadar çok eserse o kadar
sezon sonuna kadar rahat bırakır diye düşünüyorsun ya,
standı saat 8'de deliren rüzgar için tamamen değiştirip
saat 9.30'da artık herşey için çok geç deyip geçiyorsan
herşey duruyorsa, sen miktirediyorsan herşeyi,
içinden gelenleri rahat rahat (tırnak içinde)
konuşup arabayı da bırakmanın rahatlığına
sığınıyorsun ya, sonra,
sonra, sonrası :
iyilik güzellik be birader!
uyku, yarın planları,
nescafe, az caz, ılık duş,
balık yiyen kedilerin işgal altındaki
tedirginliği, beyninde seyredilmiş 2
film, tezgahta 46 yeni parça ki daha farkedilmemiştir,
aklında dişi sancıyan bir dost,
dolapta pilav, yemek ve salata,
hatırlanıp hızla unutulacak
gereksiz bir öğüt, kangoo'ya iskelede
derin nefes,
gidiyorsam gidiyorum, hepsiyle,
hiç unutmadan.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!