dansetmeyi özleme gecesi

Evet yaa...Şöyle bir gece dansetsek ya!
Oyun oynamak, dansetmek, öpüşmek
en çok özlediğim şeyler bu sıralar.
Şimdi çalışmak zamanı oysa.
Bu filmi gördüm ki ben. Sonra birden
ekim gelecek, rüzgar azıtacak, bütün dostlar
iki satır konuşamadan, beslenemeden,
derinleşemeden dönecek hayatlarına,
kasaba ıssızlaşacak, kalacağız biz bize!
(çalıların yuvarlandığı kovboy film
setlerindeki gibi tıpkı, sen ben bizim oğlan şeklinde )
ben yeni kararlar alacağım, yapamadığım
şeylere hayıflanacağım, kedilerimi terketmekten
bin pişman uzaklara gideceğim. Konuşamadığım bir
dili hep anlar gibi yaparak dolaşacağım Paris sokaklarında.
Sonra dönüp Deep Purple'dan "perfect stranger'ı tekrar
dinleyeceğim kapalı kapılar pencereler içinde
hemi de yüksek volüm, sonra aralık gelecek.
2010'u bekleyeceğiz, bon annee, bon annee
diye bağrışıp yeni projeler yapacağız,
çüşşş!
İçimden bu mudur, yani bu kadar mıdır,
yani nedir, ne değildir, nedendir, nasıldır
diyeceğim yine güzelyalı yatak odalı evimde.
Bilmiyorum, çünkü doğruyu da yanlışı da
sanki çookktannn yitirdim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!