kasabada mazbata günü

Uyanıyorum, gökyüzü bozbulanık;
ulannn bizim yorganlar ve kilimler vardı
dışarda, diyorum!
Herşey sırılsıklam, yerinden
kalkmıyor, mecburen güneşi bekleyeceğiz.
Atölyenin kapısındaki yemeniler, kumaşlar,
su kabakları, rakı kapakları, nar kuruları,
boncuklar, ipler, herşey suyun
içinde yüzüyor. Aldırmıyorum, hiçbir şey
keyfimi kaçıramaz çünkü. Minik bir kahvaltı,
doğru merkeze. Bugün Başkanımız ve
Encümen mazbatalarını alacak, kasabanın
5 yıllık geleceğindeki ak kılıflı karanlık
bulutlar dağılacak. Zor oldu çok.
Her fırsatta alkışlıyoruz.
Saygı duruşları, konuşmalar, kutlamalar
......
Düş kırgınları'nı okuyorum. Eroğlu, Bedrettin
topraklarında bu kez. Akşama Kalyon'da gitarlı
şarkılı gece var. Şu bulaşıkları yıkayayım da gideyim.
Unutmadan perküsyon aletlerini de bulayım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!