Gildoş'u anma günü

Gece düşümde Gildoş'u görmeyeyim mi?
Ölüme yaklaşınca uyutmak zorunda kaldığım,
hayatımın 16 yılının en yakın tek tanığını. ..
Boğazımda bir yumruk, sızılı bir özlemle
uyandım.
Belki de bugün doğum günüdür.
Karaburun'da olsam bahçenin köşesindeki mezarına gider
bağıra çağıra ağlardım. Miles Davis eşliğinde!

Güneş gülümsüyor dışarıda, bugün
işleri halletme günü. Gece erken
yatttım nicedir ilk kez, çok yorgundum.
Tüm gün halkaları kaynaştırıp dönüştürmekle
geçti. 8 saati aşmıştır 10 kolyenin yapım
süresi. Fiyatı emeğine değecek mi bakalım.
"Anlat İstanbul"u tekrar izledim,
ne ince filmmiş! Malzeme listesini tekrar
gözden geçireyim de atlayıp gidivereyim diyorum
ellinci kez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!