Asla bir Dudeist olamayacağımı anlama günü

Hayat güncele indiğinde ne kadar da can sıkıcı oluyor.
Faturalar, otomatik talimatlar, 2 kez alınan su parasının peşine
düşmeler, özetle sistem bizi oymadan dizginlemeye
çalışmak olan biteni!
(biopsi bitti ama doktora gösteremedik tabii iyi sonucu!)

Dün ıspanak graten yapacağım, soğanları atmak için
seçtiğim gazetede neye rastlayayım!
"Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz" diyerek
hayatın akıp gittiğini anlatan Herakleitos da dudeistmiş meğer,
Snoopy de!
Kurt Connegut şöyle dermiş, kimsenin size farklı olduğunu
söylemesine izin vermeyin, hepimiz dünyaya öylesine takılmaya geldik.
Hayat kısa ve yeterince karışık üstelik kimse ne olup biteceği
hakkında bir mok bilmiyor. O zaman hiçbir şey yapmaya,
düşünmeye gerek yok.
Herşeyi hafife al, dertlenmeyi bırak, kısaca sal ipleri gitsin!
Budizm, sufizm, John Lennonizm ve nihilizm den besleniyormuş.
Ben bir dudeist miyim, değilim
olamam da kanımca.
Ben anlam peşindeyim. (Öyle miyim, ne biliyim?)

Reader gerçekten olağanüstü bir film. Cate oskarı haketmiş.
Helal olsun dedim.

Lost 5.sezon 5 ve 6. bölümlerde bizim ada salakları
allem kallem edip dönmeyi başardılar zaman tüneli adasına.
sonunu söylemek gibi oldu gerçi de henüz izlemeyenlere :))

Olasılıksız bitti..
Kuantum fiziği, toplumsal bilinçaltı,
KGB,FBI, kumar, şizofreni, epilepsi, istatistik, olasılık
hesapları ve daha niceleri iyi harmanlanmış doğrusu.
(bitirdim kurtuldum, ohh be.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!