Pupun, Mini ve Cinka'dan oluşan ailemizin son maceraları...

23 Aralık perşembe günü sevgili sevgili
ve muhterem kedisi Pupun, 6 saatlik rötar
sonrası, gece 23.30 sularında İzmir'e
intikal etti. (Şanslıydık çünkü 24 Aralık'ta
kar yüzünden CDG havaalanı 1200 yolcuyu
ağırlamak zorunda kaldı!)
Listeler yapıldı, yemekler hazırlandı,
ev temizlendi, düzen tertip geldi.
Mini ve Cinka'ya salonu, Pupun'a yatak odasını
rezerve ettik. Sahipler arasındaki aşk,
kediler arasındaki nefret'i bastıramadı ne yazık ki.
Hava yapacağını yapıyordu bu arada;
soğudu, esti, yağdı da yağdı.
Şaşkın organizasyonlar nedeniyle
2 gece üst üste 2 farklı evde lazanyalı, ebegümecili,
balıklı, köpüklü şaraplı Christmas'lar
kutladık. Alışveriş merkezlerinden
enteresan armağanlar seçtik. İzmirevi'ne
ekonomik ama sesi güzel kabinler aldık.
Mp3 arşivimizi yeni kayıtlarla doldurduk.
Yeni çakma Iphone'umu denedik. (radyosu
bittabi çalışmıyordu)
Adnan Saygun'da Noel Konserini
dinledik, Çin mutfağınden enteresan
bişiler yiyip evde harika filmler seyrettik.
Vee geldik günlerden Çarşambaya..Bugün Karaburun'a
yolculuk var. Çok yağmuş, her yer akmış,
endişeliyim; bakalım bizim fakirhane, atölye ve sefiloş ekip
ne durumda?
Jean geceleri artan öksürüğünden
uyuyamıyor. Ben burkuk ayağımın
hala süren ağrısından rahat yürüyemiyorum.
Hayat işte böyle böyle geçip gidiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!