bir standda nasıl da yaşanır uyunur uyanılır?

Yatak odamın çok büyük olduğuna karar verdim.
Megalomaninin doruğu insanın kendi
yaptığı 500 takı ile uyuması herhalde,
üstelik 4 m2'de..Araba çalışmayınca standdaki
dev masayı yana devirirsin, arabadaki bütün kumaş,
sweatshirt, kazak, şal, yelek, eşarp;
mekandaki bütün örtü,
tülbent, amerikan bezi, yaygıyı toplarsın,
kendine bir yatak yaparsın,
ohhhhhh........ (Fotoğraflar çektim içerde.)
Gizli uyuyorsun ya, önünden gelen geçenin
sesini tanırsın, bir ara müzik dinlemek gelir içinden,
(teyp çalışmasa da radyo var) ama boşver di mi.....
Sana ait bir mekan olsa da
gece senin olmaman gereken
bir yer. Sonra bir uyursun
öyle böyle değil.
(içinden gizlice kedisiz de iyi oldu aslında
dersin) gizli merakları koruyarak.
...............................
Deniz var ya, sabah iskelede masal gibi.
duru.dingin.arınık.masum. Oysa
deli imbat her akşam ama her akşam çanımıza ot tıkar.
Mesleki yön şöyle gözlemlediğim:
Küpelerimin yarısının teki kayıp
devrilmekten. Üstelik nemden paslanma başladı.
Kuklaların bacakları
düşmekten kırık.Magnetlerin yarısı mıknatısı attı
oaya buraya savrulmaktan. Arjantin Küba ve Tunus parçalı
otantik bilezikleri kimse kavrayamadı diyorum,
onlar buraya göre değil, diyorum.
Sonra ben nereye göreyim, diyorum.
bilemiyorum......
Anlaşıldı çok konuşuyorum!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!