yine yağıyor, daha da yağacak!

Bugün atölyeye girdim sonunda.
Ivır zıvır dolu. Atsan atılmaz satsan satılmaz durumu.
Bütün köşeleri örümcekler kapmış, kıyamıyorum da
yuvaları bozmaya. O kadar uğraşmışlar di mi ama?
Biraz temizler gibi yaptım ortalığı.
Çok şey buldum, unuttuğum.
Afrika boruları sözgelimi, epey varmış daha.,
bi de küpe stopperları..hohoyytt efem, dedim içimden,
ne demekse. Cadı kitabını da buldum.
Ev tılsımları projesi için..
gerekenlerin çoğu bahçede var.. Ev zaten cadı evi.
Ortaçağda yaşasak bu kasaba beni yakardı diri diri.
Her geçen taşınıyor musun diye soruyor.
Herşey bahçede çünkü. Şifonyer bile.
Az okudum, az uyudum,
iskelede güneşi uğurladım. Bizim altın otu diye
bildiğimiz meğer civanperçemiymiş.
2 haftaya çıkarlar, toplarım çokça,
yerleri yamaçlar..Uzanıp koparması tehlikeli
ama immortal bunlar..En sevdiklerim.
Teneke mini kovaları hazırladım. İlk fırsatta
boyayacağım. Önce Karaburun korsanı tişörtünü
presten geçirmeliyim. Bilezik standını siyaha
boyadım, 2 posta çamaşır yıkadım..
Ev vergilerini yatırdım. sistemle sorunlar sürüyor.
Stoğu almak için İzmir'e gitmek lazım!
ne zaman eserse artık.
Herşey yarın daha güzel olacak.
Rüzgar çanları öyle dedi,
ben de inandım ;)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

....Paris, bana hosgeldin dedin mi?

hiçbir insan hep aynı insan değildir.

dikkat..bu filme dikkat..ağladım, o derece!